9 Ocak 2014 Perşembe

HİÇ Mİ VİCDANINIZ SIZLAMAYACAK SAYIN BAŞKAN ?

Bir okurumuzun Gökçeada Belediye Başkanına yazdığı açık mektubu yayınlıyoruz:

HİÇ Mİ VİCDANINIZ SIZLAMAYACAK SAYIN BAŞKAN ?

Sardunya Adası'na, Alaçatı'ya cümle esnafı toplayıp geziler tertipleyen Sayın Belediye Başkanı, oralardan döndüğünüzde herkese ne kadar çok şey görüp, öğrendiğinizi, Gökçeada'nın da bir Alaçatı, bir Bozcada olabileceğini anlattınız ve umutlar verdiniz.

Çünkü siz de biliyorsunuz ki, Gökçeadayı değerli kılan onun bozulmamış mimari dokusu ve doğasıdır.

Siz de biliyorsunuz ki eğer Gökçeada bu iki özelliğini kaybederse hiç bir turizm değeri kalmaz, ucuzun ucuzu turizm yapılan, kimsenin görmek istemediği bir yere dönüşür.

Bunları biliyorsunuz ama yüreğinizi bu bildiklerinizin yanına koymuyorsunuz. En hafifi yeniden seçilmek kaygısı olmak üzere dünyevi kaygılarınız ve eş, dost, hemşehri ve çıkarcıların sırtınızı sıvazlaması ile doğru olduğunu söylediğiniz şeylerin tam aksini yapıyorsunuz.

Gökçeada meydana gelen turist artık geleneksel dokuya ait hiç birşey göremiyor. Ziraat Bankası binasının ardından Meydanda bütün binalar üç katlı olmuş olacak. Ziraat bankası keşke şu an olduğu yerde kalsaydı. Bakın Foça beledisi bunu başarmış : http://www.focafoca.com/resimler3/r_a_ykb_07070801.jpg Bakın Alaçatı Belediyesi bunu başarmış : http://www.elbamimarlik.com/images/projelerfotogaleri/pict0737_ed220.JPG.thumb.JPG Gökçeadanın orjinal dokusunda üç dört katlı betonarme binalar mı var ki ısrarla adaya bunu dayattınız başkanlığınız süresince. Planları yapan imar büroları tam tersini savunmalarına rağmen onlara da dayattınız. Meydana bakan üç beş taş binanın hala direndiği 286 adayı da önceki belediye başkanı ile el ele kurban ettiniz. Önceki belediye orayı ticari alan ilan etti, siz de koruma amaçlı planlarda SİT alanı dışına çıkardınız.

Şimdi şu resimdeki binanın ve onun yanıdaki taş evlerin yıkılmasına hiç mi vicdanınız sızlamayacak ?

MASİ OTEL DE SORULDU !

GÖKÇEADA BELEDİYESİNDE YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMA MASİ OTELİ DE KAPSIYOR!

Bugün Ada Kargası tarafından yayınlanan belge ile ortaya çıkan soruşturmanın detayları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Soruşturma belgesinin, 2/b bendinde, " (belediye meclisinin) 06.09.2010 tarih ve 2010/51 sayılı kararıyla onanan, Eski Bademli köyü 101 ada 23 parselin Turizm Tesis Alanı olarak planlanlanmasına ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölcekli Mevzii imar planında Kot alınacak noktanın Çevre Düzeni Planı notlarına aykırı olarak belirlendiği, alıması gereken kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerinin alınmadığı ve plan yapımına esas olmak üzere, plan kararlarına yansıtılması gereken jeolojik-jeoteknik etüd raporunun yaptırılmadığı" ve

Soruşturma belgesinin 2/c bendinde " (belediy meclisinin) 02.06.2012 gün ve 2012/12 sayılı kararıyla onanan Eski Bademli köyü 101 ada 22 ve 23 nolu parsellere ait 1/5000 ölçekli Tadilat-İlave Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Tadilat-İlave İmar Planında, Çevre Düzeni Planı notlarına aykırı yapılaşma koşulları belirlendiği"

ifadeleri ile, Masi Otele ilişkin hem Kot farkına dayalı olarak verilen yüksek katın, hem de plan tadilatı ile verilen genişletilmiş yapılaşma alanının İmar Kanununa aykırı olduğu tesbit edilmiş ve ilgililerden bu konuda savunma istenmiş oluyor.

Masi Otel süreciyle ilgili detaylı bir dizi haberi daha sonra izleyiciliremizle paylaşacağımızı hatırlatırken, yine de sormadan geçemiyoruz :

Sayın Başkan, Bütün Gökçeadalıların ve ülke kamuoyunun muhalefetine rağmen ve hukuku çiğneyerek bu otelin yapılmasına izin vermeniz ve sürekli kol kanat germenizin nedeni nedir ?

SORUŞTURMACILAR SORUYOR : 334 ADADA NELER OLDU ?

SORUŞTURMACILAR SORUYOR : 334 ADADA NELER OLDU ?

Belediye yönetimine açılan ve dün sayfamızda duyurduğumuz soruşturmanın kodlarını araştırmaya devam ediyoruz.

Bu soruşturmada Belediye yöneticilerine yöneltilen imar usulsüzlüğüne ilişkin onlarca soru içinde dikkat çekecek kadar önemli bir kısmı 334 adadaki parsellerin, Çevre DÜzeni Planında ön görülenden fazla yapılaşmaya izin verilmiş olmasına ilişkin.

334 ada Gökçeadada son yılların konut atağının yaşandığı alan. Hani yan yana, neredeyse yapışık nizamda konut projelerinin yapıldığı alan. Yüzde 50lileri bulan oturum alanlarında imar izinleri ile yapılan ve bu yüzden sanki Gökçeadada arazi sıkıntısı varmış gibi iç içe yapılan o konutların bulunduğu alan.

İşte bu alandaki beton yoğunluğunun artmasının Belediye yönetiminin Çevre Düzeni Planını ihlal etmesi sonunda olduğu anlaşılıyor.

334. adada kimlerin arazileri vardı, hangi inşaat şirketleri iş yaptı ? Belediye başkanı ve yakınları o bölgede yapılan konutlardan edindi mi ?

Biz soruyoruz diye yanıtlamazlar tabi, ama şimdi müfettişler soruyor ?

İŞTE SORUŞTURMAYA KONU OLAN İDDİALAR :

İŞTE SORUŞTURMAYA KONU OLAN İDDİALAR :

Ekteki linkten ulaşarak okuyabileceğiniz soruşturma belgesinde 20 imar uygulaması ve 4 imar değişikliği tek tek Belediye yöneticilerine soruluyor.

Giriş kısmındanki ifadeden anlaşılıyor ki, bu inceleme bir Yargılama sürecine ön inceleme olarak yapılmaktadır.

Soruşturmada ilk madde olarak, norm kadro bulunmadığı halde, bir müdürün, Belediye Başkan Yardımcısı olarak atanması soruluyor.

Daha sonra ise çok sayıda parselde gerçekleştirilen imar uygulamaları tek tek sorgulanıyor.

Ve bir hafta içinde savunma yazılması, aksi taktirde savunma alınmış varsayılarak hüküm tesisine gidileceği bildiriliyor.


Ada Kargası ekte yayınladığımız belgeyle ilgili hukukçuların ve teknik kişilerin görüş ve yorumlarını alarak sizlerle paylaşacak.

Gökçeadalılardan da katkı bekliyoruz. Söz konusu parselleri saptayalım ve hangi konularda usulsüzlükler yapıldığının iddia edildiği kamuoyunca anlaşılsın.

http://imagizer.imageshack.us/v2/1600x1200q90/801/u2on.jpg

http://imagizer.imageshack.us/v2/1600x1200q90/594/yzjj.jpg

http://imagizer.imageshack.us/v2/1600x1200q90/845/z1nk.jpg

GÖKÇEADA BELEDİYESİNE SORUŞTURMA!

GÖKÇEADA BELEDİYESİNE SORUŞTURMA!

BELEDİYE YÖNETİMİNİN İMAR YASALARINI DEFALARCA İHLAL ETTİĞİ İDDİA EDİLİYOR.

Ada Kargası Ada için tarihsel önemde bir özel habere imza atıyor.

On gün önce, Aralık ayı sonunda, Gökçeada Belediye başkanı ve tüm meclis üyelerine soruşturma açıldı.

Gökçeadalıların yıllardır dile getirdikleri şaibeli imar uygulamaları nihayet İdari Soruşturmaya konu oldu.

2010 yılından bugüne kadar Gökçeada Belediyesince verilen 20 imara kararı ve 4 imar değişikliği kararı kanuna ve yönetmeliklere aykırı bulundu.

İçişleri Bakanlığı Gökçeada Belediyesine soruşturma açtı ve tüm yöneticilerden savunma istedi.

Soruşturma sonunda aykırılık iddiaları sabit bulunursa yöneticiler Görevi Suistima suçlaması ile yargı önüne çıkarılacak.

Soruşturma belgelerini bir sonraki haberimizde Gökçeada halkına sunacağız.

7 Ocak 2014 Salı

TOPLU KONUTLARDA İMARSIZLIK HÜKÜM SÜRÜYOR !

TOPLU KONUTLARDA İMARSIZLIK HÜKÜM SÜRÜYOR !

Toki tarafından yapılmış olan toplukonutlarda giderek çığrından çıkan bir toplu imar cinneti yaşanıyor.

Toplukonutlardaki evler site mantığı ile yapılmıştır ve kat irtifakına sahiptir. Müstakil evler değildir. Bu nedenle, evlerin çevresindeki bahçeler aslında ortak kullanım alanıdır.

Bu nedenle, bu bahçelere bırakın bina yapmayı, duvar bile çekmek imar yönünden mümkün değildir.

Fakat, Toplukonutlar son iki yıldır hızlanan şekilde inşaat faaliyeti içinde. Bu evlerin bahçeler içindeki ferah görünümü hızla değişiyor. Bahçelerine ufak birer depo yapanlar neyse de, içinde ailecek yaşayabileceği büyüklükte gecekondu dikenler mi ararsınız, envai çeşit kulübeler mi.

Hatta, sonunda bir çokları evlerini büyütmeye girişti, duvarlar yıkılıyor ve bahçeler evin içine alınıyor. Bu arada bu yığma evlerde ne tür riskler yaratılıyor allah bilir.

İş o hale geldi ki insanlar birbirlerinden şikayet etmeye başladılar.

Peki, imar hükümlerini uygulamakla yükümlü Gökçeada Belediyesi ne yapıyor ? Sadece seyrediyor.

Ancak asılnda belediye tarafından suç işlenmektedir.

Gökçeada Belediyesi sadece muhaliflerin kural ihlallerini takip eder, bunun dışında oy veren ya da vermesi muhtemel herkese göz yumar. Herkese güler yüz gösteren, çok iyi belediye başkanı olmanın kola yolu bulunmuştur.

Bu arada ada bir "KULUBE CUMHURİYETİNE" dönüşmüş kimin umrunda...

http://www.adahaber17.com/makale/nuray-mestci/kulube-cumhuriyeti/223.html

SİNTİNE TESİSİ GİBİ BASİT VE SOMUT BİR SORUYA BİLE YANIT YOK !

SİNTİNE TESİSİ GİBİ BASİT VE SOMUT BİR SORUYA BİLE YANIT YOK !

Belediye Başkanını halk seçiyor. Bizim adımıza bizim belediyemizi idare etsin diye. İlçemize bir derebeyi seçmediğimize göre, bu makama oturan kişi, yaptığı herşey ve adayla ilgili her konuda halkın ve gazetecilerin sorularına muhatap olacaktır. Ve bu sorulara yanıt vermek görevidir.

Oysa, belediye başkanımız Ada Kargası'nın soruları gibi zor soruları bir yana bırakalım, çok basit bir konudaki somut sorulara bile yanıt vermiyor ? Halka ve gazetecilere cevap ver sayın Başkan :

http://www.adahaber17.com/makale/nuray-mestci/simdi-de-sintine-kabusuna-mi-sira-geldi-/208.html

İşte Nuray Mestçi'nin soruları :

"Şimdi hemen aklımdaki bütün soruları sıralamak istiyorum:

1- Gerçekten ve de sahiden Kuzulimanı’na sintine atığı arıtma tesisi yapılacak mı?

2- Böyle bir tesis yapılacaksa temiz deniz, temiz hava ve de organik gıda için adamıza gelen ve de adamızın ekonomisinin büyük bölümünü çeviren turistlere Kuzulimanı’ndaki sintine arıtma tesisi ile mi merhaba diyeceğiz?

3- Mutlaka sintine atığı arıtma tesisi yapılması gerekiyor ise bula bula bizim canım Kuzulimanı’mızı mı buldunuz?
4- Bu tesis ille de yapılacaksa denizin çok daha kirli olduğu Çanakkale Boğazı’nın başka yerlerine niçin yapılmıyor? İlle de en temiz denizin bulunduğu yer mi berbat edilmeli?

5- Böyle bir tesis Kuzulimanı’na yapılırsa, bu tesisin düzgün işletilip işletilmediğini kim kontrol edecek?

6- Bilenler bilir pek çok çimento fabrikası gündüz bacalarındaki filtreyi çalıştırır. Gece olduğunda bu işlemi pahalı bulur filtreyi kapar ve de çevrede kimse nefes alamaz hale gelir. Sintine arıtma tesisi yapılırsa, bu tesisin aynı mantıkla işletilmeyeceği garantisini kim verecek?

7- Kuzulimanı benim bildiğim kadarıyla turizm teşvik alanı kapsamında. Bizim hayalimiz oranın birkaç yıl içinde butik oteller, balık lokantaları ve çeşit çeşit kafelerle dolmasıydı. Bu hayallerimizden vazgeçip, Çanakkale boğazı trafiğinin çöpçüsü mü olacağız?"